1994 yılında Lübnan'da doğan Luciano, sanat ve kültürle dolu
bir evde büyüdü. Babası bir gitarist, annesi ise bir oryantal dansçıydı ve
İtalyan ile Lübnan miraslarını harmanlayarak benzersiz ve canlı bir sanatsal
ortam oluşturmuşlardı. Bu atmosferi zenginleştiren bir diğer önemli figür ise,
ailelerinin müzik yaşamında önemli bir rol oynayan, yetenekli bir klavyeci olan
Luciano'nun amcasıydı. Amcası, annesinin sahne performansları için müzikler
besteliyordu.
Luciano'nun müzik yolculuğu, 12 yaşında babasının ona gitarı
tanıtmasıyla başladı. Başlangıçta sadece ilgi duyduğu bir şeyken, zamanla hayat
boyu sürecek bir tutkuya dönüştü. Bu dönüşüm, bir aile dostunun ona Paco de
Lucía'nın müziğini tanıtmasıyla hızlandı. Bu tanışıklık, Flamenco'ya olan yoğun
bir sevgi doğurdu ve Luciano’nun geleceğini şekillendirdi.
Herhangi bir formal eğitim almadan, Luciano ve ağabeyi,
kendi kendilerine Flamenco gitar dünyasına adım attılar. Paco de Lucía ve
Vicente Amigo'nin videolarını izleyerek, her detayı incelemek için geç saatlere
kadar ağabeyinin işyerinde vakit geçirerek sayısız saatler harcadılar. Bu
adanmışlıkları, neredeyse takıntıya dönüşmüş bir tutkuya dönüşmüştü.
2016 yılında Luciano’nun hayali gerçek oldu; Flamenco'nun
doğduğu yer olan İspanya'ya seyahat etti. Burada Latin Grammy ödüllü Antonio
Rey ile tanıştı ve Antonio, Luciano’nun ham yeteneğini fark ederek onu
konserlerinde ikinci gitarist olarak sahneye davet etti. Sevilla'da, Festival
de Jerez'de ve İtalya'da Los Makarines, Rafael de Utrera ve Diego del Morao gibi
ünlü sanatçılarla birlikte sahne aldılar.
Hayat, 2018'de Luciano'nun eşi ciddi bir hastalıkla
karşılaşınca değişti. Çift, eşinin ailesine daha yakın olmak için Japonya'ya
taşındı. Ancak bu değişen ortam, Luciano'nun kariyerini durdurmadı. Kyoto,
Osaka ve Tokyo gibi şehirlerde konserler vermeye devam etti, Kyushu'da turlar
yaparak hem Japon hem de uluslararası sanatçılarla işbirliklerine girerek
müzikal sınırlarını genişletti.
2019, Luciano için bir dönüm noktası oldu. Huelva,
İspanya'da düzenlenen “Concurso Niño Miguel” yarışmasında birinci olarak tarihe
geçti ve bu prestijli ödülü kazanan ilk yabancı oldu. Bu zafer, onu
Barcelona’daki Solera Flamenca'da kayıt yapma fırsatlarıyla tanıştırarak
Flamenco dünyasında statüsünü pekiştirdi.
COVID-19 pandemisi 2020'de başladığında, Luciano hızla
adapte oldu ve online platformlara yöneldi. Yeni müzikler besteledi, sanal
performanslara katıldı ve Antonio Bernal Guitars ve Pitbull Strings gibi
markalardan sponsorluk alarak global Flamenco topluluğundaki varlığını güçlendirdi.
Şu anda Luciano, Japonya ve İspanya arasında zamanını
paylaşıyor ve ilk albümünü kaydetmeye hazırlanıyor. Flamenco gitarına olan
tutkusu ve sanatına olan sarsılmaz bağlılığı, onu yeni sanatsal zorluklar ve
başarılar peşinde hızla ilerletiyor.